Bel Fıtığı Ameliyatı Olmalı Mı?

on 16 Aralık 2014 Salı



Bel Fıtığı Ameliyatı Olmalı Mı?

Ciddi bel fıtığı sorunu yaşayanların çoğu, çevresindeki insanlardan, bel fıtığı ameliyatının çok riskli ve çok zor olduğu, bel fıtığı ameliyatı olanların düzelmediği, ameliyatın çözüm olmadığı gibi bir düzine asılsız ya da fazla abartılı cümleler duymuştur. İnsanlar abartmayı severler ve abartarak anlattıkları bir durumu anlattıkları kişilerde çevrelerine abartarak anlatınca ortaya "abartının abartısı" gibi içinden çıkılmaz bir durum ortaya çıkıyor. Sağlık konusunda bu konuda çok sıkıntı vardır. Falanca kırıkçı un ufak olmuş kemiği tedavi ediyor, bel fıtığı ameliyatı olup da iyileşen yokmuş, filanca adam eliyle böbrek taşını düşüyormuş doktorlar bile ona gidiyormuş gibi ipe sapa gelmez hikayeleri çevrenizde duyarsınız. Günümüzde tıbbında hergün yeni teknikler yeni alet ve cihazlar keşfedilmekte ameliyatlar daha başarılı, daha acısız ve daha kolay yapılmaktadır. Bel fıtığı da günümüzde mikrocerrahi denilen bir yöntemle daha az kesi ile ve daha başarılı gerçekleşmektedir. Mikrocerrahi yöntemiyle başarılı bir doktor tarafından yapıldıysa başarı oranı çok yüksektir. Söylenildiği gibi sakat kalma, felç olma gibi tehlikeleri yoktur. Her ameliyatın bir riski vardır ve bazı ameliyatlarda risk biraz daha fazladır. Bel fıtığı ameliyatının riski ve komplikasyonu azdır. Eğer doktor kontrolünde uzun süre fizik tedaviye rağmen bel fıtığından kurtulamadıysanız doktorunuz da onay veriyorsa ameliyattan çekinmemelisiniz. Tedavi edilmedikçe ağrılarınız artacak ve yaşam kaliteniz azalacaktır. Günün birinde hareket dahi edemeyecek hale gelebilirsiniz. Fıtığınız sinirlere baskı yapacağından bacaklarınızda ve diğer bölgelerde ağrılara ve uyuşmaları neden olabilir. Ağrılarla yaşamak zorunda değilsiniz.

Boyun Fıtığı Fizyoterapi İle Geçer Mi?



Boyun Fıtığı Fizyoterapi İle Geçer Mi?

Boyun fıtığı tedavisine ilk olarak korse uygulaması, bölgesel enjeksiyon, ilaç tedavileri, kızıl ötesi ışınlar, sıcak uygulamalar, ultrason ve egzersizlerde başlanmaktadır. Fıtık ancak çok ileri bir düzeye ulaşmamışsa fizik tedavi ile tedavi edilebilir. Boyun fıtığında ameliyata son çare olarak bakılır. Boyun fıtığının 1. ve 2. evrelerinde traksiyon dediğimiz çekme cihazına bile bağlanmaya gerek kalmadan uygun pozisyonlar verilerek, elektroterapi ile, kas güçlendirici fizik tedavi hareketleri ve hastaya önerilerde bulunularak tedavi edilebilir.
br /> İlgili aramalar: boyun fıtığı fizik tedavi ile geçer mi?

Boyun Fıtığı Ameliyatla Kesin Geçer Mi?



Boyun Fıtığı Ameliyatla Kesin Geçer Mi?

Boyun fıtığında ameliyata 10 hastadan sadece birinde başvurulmaktadır. Ameliyatın amacı omurilik ve sinirler üzerine baskı uygulayan fıtıklaşmayı tamamen ortadan kaldırmaktır. Fıtığın neden olduğu baskılardan kurtulunca ağrılar, uyuşmalar ve güç kayıpları da ortadan kalkar. Hasta sağlıklı haline kavuşur. Şu an ki tıp imkanlarıyla hastalar ameliyat olarak kesin sağlığa kavuşabilirler. Fıtığın ameliyatla geçmeyeceği söylentileri tamamen uydurmadır. Aksine bel fıtığı tedavisinde kullanılan yeni cerrahi teknolojiler ile olası komplikasyonların da önüne geçilmektedir. Ameliyat için mikrocerrahi gibi yeni ameliyat teknikleri kullanılırsa ve doktorunuz da deneyimliyse başarı hemen hemen kesindir. Fakat ameliyat sonrası dikkat etmeniz gereken kurallara uymazsanız, doktorunuzun önerilerini önemsemez ve uygulamazsanız sağlığa kavuşmanız mümkün olmayabilir.

İlgili aramalar: boyun fıtığı ameliyatla geçer mi? boyun fıtığı için ameliyat şart mı? boyun fıtığında ameliyat kesin çözüm sağlar mı?

Aldehit



Aldehit Nedir?

Karbonil gurubunun baş bağlarından akıl gurubu diğerinin de hidrojenle doyurulmasından oluşan bileşiklere Aldehit adı verilmektedir ve karbonil gurubu molekülün ucunda bulunmaktadır. Adlandırma yapılacağı zaman karbon atomlarını numaralandırmaya bu uçtan başlanmaktadır. Aldehit yüksek sıcaklıklarda alkollerin dehidrojenasyonundan elde edilmektedir ve adı da buradan gelmektedir. Kendine has özel bir kokusu bulunmaktadır.

Meyan Kökünün Faydaları



Meyan Kökünün Faydaları Nelerdir?

Meyan kökü sağlığa faydaları bitkilerden bir tanesidir ve oldukça önemli bir yere sahiptir. Bilhassa alternatif uzakdoğu tıbbında meyankökü hemen her bitkisel formülün içerisinde kendine yer bulmuştur. Yine batıda da meyan kökü bitkisel tedavi formüllerinde formülün vücut tarafından emilimini kolaylaştırmak için kullanılırdı. Dünyanın en kaliteli meyanı ülkemizde yetişmesine rağmen ülkemizde hakettiği değeri görmemekte, tarlalarda bahçelerde çıkan istenmeyen bir ot olarak görülmektedir. İstenmeyen ot olarak görülen meyan bitkisinin özleri bazı laboratuarlarda ayrıştırılarak değerinin onbinlerce katına satılmaktadır.

meyan kökünün faydaları
Meyan kökü öksürüğü giderir, boğazı yumuşatır, bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyona karşı vücudu korur, mide rahatsızlıklarına, özellikle gastrite ve mide ülserine iyi gelir. Krampları çözer, kabızlığa karşı oldukça faydalı bir bitkidir. Böbreküstü bezi hastalıklarında etkilidir. Virüslere ve virüslerin neden olduğu hastalıklara karşı da etkili bir silahtır. Düzenli kullanıldığında sivilceleri azaltır. Ateş düşürür. Karaciğerin zehirli atıkları süzmesine yardım eder. Öyle ki içerisinde bulunan bazı kimyasal maddeler ayrıştırılıp Hepatit ve Siroz gibi önemli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Meyan kökünden yapılan meyan şerbeti çok güzel tadı olan serinletici bir içecektir. Bu içecek aşlama adı altında satılmaktadır. Meyan şerbetini satanlara da aşlamacı denilmektedir. Meyanın çayı da ağız içinde çıkan yaralara iyi gelir. Nezleyi atar. Sesi güzelleştirir. Dolaşım sistemini en ufak ayrıntısına kadar temizleyerek damar tıkanıklığı önler. Mikrodolaşımı da hızlandırdığından hücreleri yenileyerek cildi güzelleştirir, saçları canlılaştırır. Görüldüğü üzere meyan kökünün faydaları say say bitmiyor. Bir bitkiden çok her derde deva bir ilaca benzer.

Hamilelikte Depresyon Neden Olur?



Hamilelikte Depresyon Neden Olur?

Hamilelikte depresyonun oluşmasını kolaylaştırıcı ve aynı zamanda neden olan birçok etken vardır. Anne adayının kişilik özellikleri, çevresinden hamilelik sürecine ne kadar destek aldığı, hamilelik sürecini bekleyip beklemediği, bu duruma eşiyle birlikte nasıl karar verdiği gibi nedenler, bu etkilerden bazı önemli olanlarıdır. Anne adayının yaşamında daha önce bir takım travmatik olayların yaşanması veya depresyon gibi sinirsel bir rahatsızlığı daha önce geçirmiş olması hamilelik süreci ve sonrasında görülecek bir depresyonun, görülme riskini arttırmakta olan nedenler arasındadır.

hamilelikte depresyon, gebelikte depresyon
Hamilelik sırasında yaşanan depresyonlarda, bir takım endişeler, sıkıntılar ve takıntılar ortaya çıkmaktadır. Anne adaylarının gebelik süreçlerinin etkilerinin kolay veya daha zor şartlar altında olması kişiden kişiye değişen bir faktördür. Bazı gebeliklerde aynı süreç içerisinde bir takım sıkıntıları farklı şekillerde yani daha sıkıntılı veya daha kolay geçirebilirler.

Anne adayının çevresel faktörlerine, o an içerisinde bulundukları duygu durumlarına ve özellikle yakın çevresinden aldıkları desteklere bağlı olarak değişkenlik gösterirler. En önemli bulgular arasında olan hassasiyet, anne adaylarının yaklaşık yüzde sekseninde görülen bir bulgudur. Bunun yanı sıra, kaygılar, endişeler, korkular, sıkıntılar, güvensizlik hissi ve benzeri şikayetler anne adayları arasında yoğun şekilde görülmektedir.

Gebelikler sırasında anne adaylarının yaşadığı depresyonun şiddeti, aynı zamanda tedavi sürecinin belirlenmesinde de rol oynar. Orta şiddette görülen bir depresyonda çoğunlukla ilaç kullanımı gerekebilir. Şikayetlerin artmasına bağlı olarak mutlaka bir uzmana başvurulması gerekmektedir.

Papatyanın Faydaları



Papatyanın Faydaları

Papatya, bitkisel sağlık alanında çok eski dönemlerden günümüze kadar güvenle kullanılan bir bitkidir. Mayıs papatyası gibi türleri çok hoş kokar ve çoğumuz zaten bu koku sebebiyle bu çiçeğe aşığızdır. Bitkisel ürün satanlarda ve aktarlarda papatyayı kolaylıkla bulabiliriz fakat piyasada bulunan papatyaların neredeyse tamamı gerçek papatya değildir ve papatyanın içerdiği esas işimize yarayacak etken maddeleri içermezler. Papatyaya benzeyen kanaryaçiçeği gibi bitkiler papatya sanılarak kullanıldığında zehirlenmelere daha da kötüsü ölümlere neden olabilir. Bu sebeple güvenilir markalar dışında papatya kullanılmaması hayati önem taşır. Açıktan satılan papatyaların alınması tavsiye edilmez. Papatyaya neredeyse birebir benzeyen fakat içeriğindeki maddeler incelendiğinde papatya olmadığı anlaşılan pek çok bitki vardır. Hesap sorulabilirlik açısından markalı ürün kullanmak gerekir.

papatyanın faydaları, papatyanın yararları
Papatyanın faydaları sıralanırsa;

Papatyanın insanları rahatlatıcı, gevşetici, yatıştırıcı bir etkisi vardır. Bağırsak gazlarını giderir. Gaz sancısı sorunu yaşayan bebeklerde de yine markalı bilindik ürünler olması kaydıyla kullanılabilir. Karın ağrısı ve krampa iyi gelir. Mide rahatsızlıklarında kullanılabilir. İshali keser. İltihap kurutucudur. Ödem ve şişlikleri tedavi etmeye yardımcı olur. Hanımlar makyajını demlenip ılıtılmış papatya suyuyla temizleyebilirler. Cildi temizler ve ödem oluşmasını önler. Göz kapağı iltihaplarında suyu ile kompres yapılabilir. Saçları da canlandırır. Saçınızı kaynatılıp ılıtılmış papatya suyuyla yıkarsanız daha canlı saçlara kavuşabilirsiniz. Buğu yaparak sinüzit, nezle gibi hastalıklarda kullanabilirsiniz. Ateş düşürücüdür. Uykusuzluk sorununa faydalıdır. Kadınlarda adet düzensizliği şikayeti durumunda kullanılabilir.

Tüm bu mucizevi faydaları olan papatyayı demleyip içiyorsak günde 2-3 bardaktan öteye gitmemek gerekir. Mide bulantısı yapar ve başka sağlık sorunlarına da sebep olabilir. Hamile hanımlarda ağız yolu ile kullanılması tavsiye edilmez. Hamileler papatya yağını çatlakları önlemede ve tedavide kullanabilir, suyu ile ciltlerini temizleyebilirler.